29 Kasım 2013 Cuma

26 Kasım 2013 Salı

Kaç günümüz var insanlığı etkileyen?

Zulfu Livaneliden Serenad'i okuyorum. Bir bölüm var ki sizlerle paylasmadan duramadim. Kitapta ki olay örgüsünü anlatan kisi-Maya - diyorki: "Mardinli bir arkadasim vardi hep hikaye anlatirdi bana. Bir  gun  İlyas-i Habir isimli hikayeyi anlatti. Hikayeye gore İlyas akrabalarını ziyarete Romaya gitmiş ve avare avare sokaklarda dolasmaya başlamış. Bir gun yolu -İlyasın park Kimlik fotokobisi yok bende ogrenci kimliginin lakin mezarlık olan - bir yere düşmüş. Mezarların üstünde 26, 11 ,13 gibi sayılar yazıyormus .İlyas düşünmüş bunlar bebek mezarı olamaz çünkü çok uzunlar, ee İtalyanca da bilmediği için kimseye soramamıs bu işi. Bir kaç gün sonra İlyas akrabalarını  da almıs mezarlığa gelmişler. Bekçinin anlattığına göre bu sayılar " ölen insanların mutlu olduğu günleri temsil ediyormus"." Şimdi kendimize şu soruyu soralım: böyle bir şansımız olsaydı biz kaç yazdırırdık? Ben sanırım bu gece ölsem ve bana su anda sorsalar bu soruyu galiba 2 derdim. Mutlu olmadığım için değil( allaha çok şükür çoğu zaman mutluyum) burada ki mutluluk kelimesinin daha derin anlamlar tasıdıgını düşündüğüm için.( Maya'ya bu ince düşünce için teşekkürler) Öyle bir şeyler yapmalıyız ki sadece biz değil herkes mutlu olsun! Var oluş sebebimiz çıksın ortaya! Niye yaşıyoruz sorusuna şöyle dolu dolu cevap verebilelim. İşte bundan sonra söyleriz hak ettiğimiz o rakamları. 

15 Kasım 2013 Cuma

"Efsanevi"

Hayallerimizi gerçekleştirmek için daha ne bekliyoruz?Para mı,umut mu,cesaret mi? Para olmadan da pek çok şey yapabilirsiniz gibi zırvalıklarda bulunmayacağım buna inananlar olabilir ama o inananlardan biri ben değilim.Para pek çok kapıyı açar ,umutlarımızıda. Ama hayallerimiz onlar için paraya ihtiyacımız yok.Onlar,gece yastığa başımıza koyduğumuzda aklımıza gelen efsanelerdir,bizim efsanelerimiz.Ve efsanelerin gerçekleşmesi için her zaman cesur bir kahramana ihtiyaç varıdr.O kahraman biziz.Yapmamız gereken tek şey mücadele etmek.İnadına savaşmak.Yarım kürelerimiz boş boş yatmak için durmuyor orada!Sadece inanalım.Benim için bir başlangıç oldu bu blog.Ve herkesin yeni bir başlangıç için beklediği bir vakit mutlaka vardır.Sadece o vakit geldiğinde "efsanevi"olun yeter.

14 Kasım 2013 Perşembe

Orhan Veli

 Bugun Orhan Veli KANIK'in ölum gunu. Actim tekrar Garip'in önsözünü okudum. Ve yine dedim ki"bu adam bir baska."                                                                                                                               --Gelelim düsüncelerine , şuuraltı fikirlerimizi izah etmek için kullanılan bir yoldur diyor . "Tıpkı bazı insanların Allaha inanmaları gibi  diye de ekliyor.                                                                                   -- "Teşbihli,istiareli şiir oluyorda teşbihsiz olana neden garip diyorlar " diye yazmıs Orhan Veli.                                  --Bir de mısracı zihniyet var . Tuğla çirkin, beton çirkin ama ortaya çıkan mimari eser güzeldir. Şiire de böyle bakmak lazım şiir bütününde güzeldir demiş Orhan Veli.

13 Kasım 2013 Çarşamba

Kitap bölümü

Blogda ki ilk kitap yorumum olacak bu:D Haydi hayırlısı
Peyami SAFA:Yalnızız

-Kitaptaki karakterler çok etkileyici. Besim ve Samim,bence ikisi birbirine çok benziyor.Farkli karakterler gibi dursalarda ,ikiside haz almayı bile,düşünen ve yorum yapan kişiler her ne kadar farklı olaylar üzerinde dursalarda. Ama benim favorım Besim :D
-Simeranya ilminin kuralları çok ilginç.Mesela öksürmemiz ve gök taşının düşmesi birbiriye alakalı bir olaymış !!
-Kitabın üslubu muazzam.Son sayfasında yabancı kökenli sözcüklerin türkçeleri verilmiş ama bu kelimelerin hangi dilde oldugu yazılmıyor belki de sadece ben anlayamadım ama bence bu belirtilmeliydi.
-Kitabın başı ve sonu iki farklı roman edasında.Necile ve Renginazın olaya katılması romanın gidişatını değiştirmiş.
-Kitap bitmesine ragmen aklımda cevabını bulamadığım iki soru var.1-) Meral Samim'in kızı mı? Ben böyle bir şeyden bahsedildiğini anımsıyorum fakat sayfasını not etmemişim.2-)Yaşanan doğaüstü olayların açıklaması ne olabilir ve Renginaz o gece neredeydi?
-Samim,Merale aşıktı fakat Meral'in öldüğünü duyduğunda beklediğim kadar büyük bir tepki vermedi tam aksine bu olayı beyin fırtınası yaparak çözümlemeye çalıştı.(Biraz düşününce aslında bu davranışın Samime daha çok yakıştıgını fark ettim)
*Ve çıkarım yapacaksak eğer bence şu olmalı:birinci benliğimiz her daim  ikinci benliğimizden üsütn gelir isteyerek ya da istemeyerek bunun bir öenmi yok.
Ya da şöyle bir soru sormalıyız kitap için: eger Meral ölmeseydi. yine 1.benliğimi kazanırdı yoksa 2.benliğimi kazanırdı?Burada olayın içine "kader" kavramı girerdi herhalde.

9 Kasım 2013 Cumartesi

10 Kasım

Yarın "10Kasım". Büyük önder Mustafa Kemalin ölüm günü. Yarın bu vatan ugruna yapmadığımız,yapamadığımız  her şey için  pişman olacağımız,olmamız gereken bir gün. Yarın Dolmabahceye gidelim. Mustafa Kemale bir kez daha hatırlatalım bu vatanı kimlere emanet ettiğini. Bizler onun bıraktıklarını ,onun düşünceleriyle ileriye taşıyacağımıza dair tekrar söz verelim. Bize boyun eğdirmeye çalışan,Gençliğe Hitabeden bir haber olan,Mustafa Kemal ve dostuna "iki ayyaş" diyen,vatanın her toprağını bulduğu herkese satan insana,insanlara gösterelim Türk gençliğinin,Mustafa Kemalin çocuklarının kim olduğunu. Bugüne kadar hiç bir borcumuzu ödediğimizi düşünmüyorum ama artık uyandık .Canını bizim vatanımız uğruna feda eden insanlara borç ödeme vaktidir.Bizler Mustafa Kemalin inandığı çocuklarız.

8 Kasım 2013 Cuma

Kocaman sarılsın mesela ve hiçbir şey söylemesin öylece duralım! O an ne düşündüğümü hissetsin . Bunlar varsa aşk vardır bence

6 Kasım 2013 Çarşamba


İÇİMİZDE BİR KİŞİ DAHA VAR !

Kim olmak isteriz? Nasıl bir insan ? İyi,kötü,sabırlı,pratik,küfürbaz,bencil bunlar sadece seçenekler.Ama şimdi söylenilebilir " kim kötü ya da bencil olmak ister ki?" Yok öyle şey efendim! İster! Saçma baskılar altında kalmayacağını bilse ister,isteriz.Aslında mesela iyi ya da kötü de değil.Doğumumuzdan itibaren kendini bizim bir şeylerimizi kontrol etmeye adamış insanlar tarafından öyle bir baskı altında tutuluyoruz ki akıllı olmak,görgülü davranmak,sakin olmak  bizler için hiç bir seçeneği olmayan dayatmalar haline geliyor.İçimizde sakladığımız istek ve arzular aslında ortaya çıksa bütün mutsuzluklarımızda ortadan kalkacak.Düşünün ki herkes istediği işi yapıyor. Kimisi sokakda dans ederek ,kimisi bağıra bağıra şarkı söyleyerek!Ya da bunları boşverelim . Mesela şahsen ben hep bir devrimci olmak istemişimdir.Bunun sebebi belki de tepemiz de ki  bize bu dayatmaları yapan insanlardır bunu bilemiyorum ama eminim ki aklımdan gecen her şeyi yapsaydım çok daha mutlu bir insan olurdum.Ve eğer mutlu bir insan olsaydım etrafa mutluluk saçardım.