3 Nisan 2016 Pazar

İlaç Gibi Binboğa Bal

Merhaba,

Bal.. Bir damlası için yüzlerce arının büyük bir ahenk içinde çalıştığı, kavgasız 

gürültüsüz, birlik ve beraberlik içinde. Her damlası şifa niyetine değerli. 

İşte tam da arılara uygun bir oluşum. Binboğa bal

1973 yılında arıcı ailelerin tıpkı arılar gibi birlik içinde oluşturdukları bir S.S. 745 sayılı 

Kozan Bal Satış Kooperatifinin marka ismi. Binboğa bal ile de etkinlik çalışmaları 

sırasında tanıştım. Bu kadar üreticinin bir arada olması beni etkiledi. Bu insanlar 

balını fabrikaya satıp gidenler değil, hepsi işin ortağı.  1400’e yakın ortak yapısı ile 

oluşan kooperatif Binboğa Bal markası adı altında satış yapıyor.

Bünyesinde bulunan arıcılar, Türkiye’nin çeşitli ve yüksek rakımlı yerlerinde arıcık ile 

uğraşıyor ve üye sayıları gittikçe artıyormuş. Bu da onların ülkemizde bir bal merkezi 

olmalarına olanak sağlayacak bence.


Binboğa Bal Çeşitleri

Merkezi Adana Kozan’da olan kooperatif Helal Gıda, TSE, ISO9001 ve ISO22000 

sertifakalarına sahip. Adana Kozan ‘daki tesis yılda paketleme kapastesiyle, alanında 

Türkiye’nin en köklü tesisi.  

Ürünlerine gelince, Çiçek balı, Çam balı ve Kekik&keven balı.  Şimdi bu ballardan 

bahsedelim istiyorum.
Binboğa Çiçek Balı




Çiçek balı, bir çok kişinin ilk etapta tercih ettiği bal çeşidi bence. Bunun en önemli 

nedeni de tadı. Binboğa bal üyeleri Çiçek Balı için İç Anadolu, Doğu ve Güney Doğu 

Anadolu bölgesinde ki yüksek yayla ve meraları tercih ediyorlarmış. 



Binboğa Çam Balı

Çam Balı ise, aslında her sabahaç karnına  ılık su ile içildiğinde kilo verdirme 

özelliğine sahip ama bunu bir çok kişi bilmez. Ayrıca solunum yollarına da çok 

faydalı. Bingboğa Bal çam balı Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişen Kızılçam, 

Karaçam Halep Çamı ve Göknar Agacından Temmuz ve Eylül ayları arasında 

üretiliyormuş.

Binboğa Keven ve Kekik Balı



Daha önce tatmadığım bir çeşidi daha var. Keven ve Kekik balı. Keven bitkisi  

ülkemizde Kayseri, Sivas Erzurum, Elazığ Bingöl, Muş gibi 1500 rakım ve üzeri taşlık 

ve kayalık yamaçlarda yetişen bir bitkiymiş. Bu bitkiyle bal üreten arılardan alınan 

Keven Balının yüksek ölçüde antioksidan özelliği olduğu söyleniyor. Ayrıca yüksek 

enerji verdiği ve kan yapıcı özelliği de mevcutmuş.

Balları yedikten sonra, ağzınızda bir petek tadı kalıyor resmen. Oldukça beğendim. 

Eskiden annem, geceleri süte bal katıp verirdi bize. O tada oldukça yakın bir tat 

aldım.

Ürünler cam yada plastik kavonozlarda satışa sunuluyor. 240 gr. İle 850 gram 

arasında ambalajları mevcut.  Fiyatlar Kooperatif olmasının da ayrıcalığı ile ortalama. 

Bir çok yerde satılıyor, hatta N11 den bile alabilirsiniz.

Tekrar görüşmek üzere

Sevgiler

-Basın bültenidir.

2 Nisan 2016 Cumartesi

365IST OUTLET ARTIK BİZLERLE



Açıldığı günden bugüne bünyesinde barındırdığı dünyaca ünlü markaların yanı sıra Türk marka ve tasarımcıların sezon koleksiyonlarını ayrıcalıklı alışveriş deneyimiyle buluşturarak Türkiye’ye yepyeni bir online alışveriş konsepti sunan moda, trend ve alışveriş platformu 365ist şimdi 365ist Outlet’le karşımızda!


Şimdiye kadar dünya modasını ve sezon trendlerini yakından takip eden internet kullanıcılarını Türkiye’de yer almayan yepyeni markalarla buluşturan 365ist, şimdi yeni sezon koleksiyonlarının yanında dünyaca ünlü markaların geçmiş sezon koleksiyonlarını ekstra indirimli fiyatlarla 365ist Outlet’te kullanıcılarıyla buluşturuyor.


Sunduğu yepyeni özellikler, yenilikçi duruşu, ileri teknolojisi ve farklılık anlayışıyla ayrıcalıklı bir online alışveriş deneyimi yaşatmayı hedefleyen 365ist.com’un sınırsız kombin seçeneklerinden ilham alıp, bu kombinleri satın alabilir, “Ünlülerin Stili” sayfasında hayranı olduğunuz ünlülerin tarzını takip edebilir ve yaptığınız alışverişler için puan kazanabilirsiniz.

Chiara Ferragni, Emma Cook, Barbara Bonner, Amaya Arzuaga, American Retro, En Shalla, Dimepiece, Autumn Cashmere, Ampersand As Apostrophe, Junk Food, French Connection, Haute Hippie, Preen ve daha fazlası şimdi ekstra indirimli fiyatlarıyla 365ist Outlet’te ulaşabileceğiniz markalar arasında…


-Basın bültenidir.

30 Mart 2016 Çarşamba

Bloggerlar Paylaşıyor 1. Yaşını Kutladı


Tatlı bir heyecanla adım atığım bloggerlarpaylaşıyor.com dünyası tam 1 senesini doldurmuş. Her yazarın özenle yazılarını yayınladığı bu site benim için ayrı bir yere sahip. Konuk yazar olarak ilk yazımı yolladığımda yaşadığım heyecanı hala hatırlıyorum. 

Bloggerlarpaylaşıyor'un kurucusu Şafak Hanım benimle öyle ilgilendi ki ben şu anda buradayım.  Kendisi bana yazmak için hem güç verdi hem de bilmediğim birçok şey öğretti. Aynı zamanda safagindunyasi.com adlı bloğun sahibi kendisi. Etkinlikte heyecanı ve mutluluğu gerçekten gözlerinden okunuyordu. Kendisinin bu enerjisi hepimize geçmiş olmalı ki bloggerlarpaylaşıyor bizim için çok ayrı bir yerde. Benim ilk etkinliğim denebilir bu etkinlik için. O yüzden biraz gergin gittim ama gerginliğim hotele girer girmez geçti. 


Eresin Crown Plaza  Hotel Türkiye’nin ilk ve tek müze hoteli. Bize çok güzel ev sahipliği yaptılar. Sitesinden bilgi edinmeniz mümkün.
Masalar özenle hazırlanmıştı ve oturur oturmaz çok tatlı hediyelerle karşılaştık.

 Adımıza özel kurabiyeler Niğde'den Nihalin Pasta ve Kurabiye Butiği tarafından yollanmış, magnetler Şafak Hanım eşi Tolga Bey ve Özel Gün Magnetleri tarafından hayata geçirilmiş.  Kurabiyeler ise  Burcu Cupcake tarafından yapılmış.
Minik görüntüsüne rağmen dayanıklı olan sukulentler ve masa aranjmanları sen hep kalbimdesin'den gelmiş. Dayanıklı dedim çünkü bu sukuentlere 1.5haftada birçok çok az miktarda su yeterli geliyormuş. 
Masamızda bizi karşılayan magnet ve anahtarlıklarda takatu'ya ait.
Sunumu ve tatlarıyla bu konuda güven veren adımlarla ilerleyen tatlimo.com gelen çikolatalı çiçekler de bizlerleydi.

Etkinliğimiz sırasında yeni çıkan ilk solo albümü ile birlikte Barış Bahçeci de bizlere eşlik etti. Kendisini Badem grubundan tanımanız mümkün. Hala severek dinlediğim "sen ağlama" kendilerine ait.

Barış beyin yeni albümü Beyaz Kurdun Öyküsü alıp dinlediğinizde çok seveceğiniz bir albüm olmuş. Bizlerle Barış Bahçeciyi ve albümü buluşturan Türkiye'nin ilk ve tek dağıtım şirketi Eğlence Fabrikası'na ve Selim Serezli’ye de ayrıca teşekkür ediyoruz.

Etkinliğimize bir de marka danışmanı olan Tuğçe şahin ile güzel ir söyleşi yaptık. Bizlere çok faydalı bilgiler aktardı.


Etkinliğimiz 16 yazarımızla birlikte böyle güzel geçti. Bizi bir araya toplayan Şafak Hanıma tekrar teşekkür ediyorum.Sponsor yazımda tekrar görüşürüz:)

29 Mart 2016 Salı

Meşhur Kumluca Portakalı Portakalbende.com ile Kapınızda

Merhaba,

Bu hafta sizlere etkinliğimizde sponsor olan firmalardan Portakalbende.com ile yaptığımız söyleşiyi paylaşmak istiyoruz.  Ancak öncesinde size biraz bilgi verelim istedik. 
Portakal bende,  Antalya’nın meşhur Kumluca portakallarını dalından koparıp ayağınıza getiren online bir satış sitesi.  Sadece portakal yok ürün gruplarında.  


Köy reçelleri, nar ekşisi , narenciye ürünler, portakal, mandalina, nar ve kamkat  tapteze sizlere ulaşıyor. Havale, kredi kartı yada kapıda ödeme seçenekleri ile alışveriş yapabiliyorsunuz.
Birde otomatik portakal diye bir sistemleri var. Bu sistemle siparişinizi bir kere veriyorsunuz ve seçtiğiniz günde, her hafta ürünler size kargolanıyor. İlk seferinde sipariş verdiğiniz gün 24 saat içinde özel ambalajlanarak size gönderiliyor. Bu sistemle  zaman kazanmanın dışında ürünlerin fiyatı değişse de sizin sipariş verdiğiniz fiyat değişmiyor. Ayrıca kargo ücretinden de muaf oluyorsunuz.



Kurucularından Tolga bey ile yaptığımız söyleşide aklımıza takılan sorulara cevap bulduk.

Tolga bey, Portakal bende fikri nasıl oluştu acaba?

Portakalbende.com sitesi, 3 üniversite arkadaşının ortak girişimi ile ortaya çıkan bir projeydi. Uysal Silahcı; bahçelerimizin sahibi, yaklaşık 100 yıldır bu topraklarda ailecek yetiştiricilik yapıyor. Kumluca’dan bize hep narenciye gönderirdi sağolsun, Bayılarak yerdik. Önce yurtdışına ihracat yapmak için yola çıksak da, daha sonra internet pazarının gün geçtikçe popüler hale gelmesi ve Türkiye’nin bu konuda çok hızlı gitmesi bizi farklı bir yöne itti. Bir startup olarak yola çıktık. Bir e-ticaret sitesi kurduk. Fikir olarak 1.5 seneyi bulsak da, nisan ayında birinci yılımız kutlayacağız. İnsanlara doğal, dalından, mevsiminde ve yöresinden ürünler yedirmek istedik. Şu ana kadar tek bir geri dönen paketimiz ya da beğenilmeyen mamülümüz olmadı çok şükür.


Kurucuları kim ve önceden ne iş yaparlardı?
Biz dediğim gibi Bilgi Üniversitesi mezunu 3 arkadaş yola çıktık. Benim yurtiçinde inşaat ve teksitil alanlarında çalışmalarım oldu. Yurtdışında da perakende satış yapan bir kaç mağazam vardı. Uysal Silahcı zaten bahçeleri ile çocukluğundan beri uğraşıyordu ama aynı zamanda sosyal medya danışmanığı yapıyordu. Ben Uluslararası Finans, Uysal Bey’de Halka İlişkiler mezunu.

Bahçeler firmanın kendisine mi ait yoksa Kumluca’daki diğer bahçelerden mi ürünler toplanıyor?

Silahcı Ailesinin bahçeleri hepsi. Burada isim çok önemli. Bu yörede kime sorarsanız bu ailenin bahçelerine nasıl baktıklarını, nasıl iyi yetiştirdiklerini ve  ürünlerinin nasıl kaliteli olduğunu herkes biliyor. Ama Kumluca toprakları gerçekten çok farklı.

Türkiye’nin her yerine satış yapıyor musunuz?

Türkiye’nin 81 ili ve 957 ilçesi kapsama alanımızda. İki uzman kargo firması ile çalışıyoruz. Henüz ulaştıramadığımız bir siparişimiz olmadı. Burada çalıştığımız kargo firmalarına da teşekkür etmek istiyorum. (aras ve mng kargo)
İnternet dışında satışınız var mı? Mağazacılık yapmayı da düşünüyor musunuz?
Şu anda yok ancak kesinlikle düşünüyoruz. Hatta şu anda projeledirme aşamasındayız. İstanbul’da imkan olursa her iki yakada, ama ilk olarak Avrupa yakasında, farklı bir konsept manav ile karşınızda olacağız. Hem narenciye olacak, hemde yine bizim yöremizde yetiştirilen ürünleri satışa sunacağız.

Yurt dışından talep geliyor mu? Açılmayı düşünür müsünüz?

Yurt dışı kesinlikle uzun vadeli bir hedef. Bu farklı bir operasyon tabii, hiç hata kabul etmeyen bir ticaret. Yukarıda da bahsettiğim gibi, biz ilk böyle çıktık yola. Tabii çok tecrübeli insanlar ile konuştuk, onlara danıştık, önce işin yurtiçi kısmını istediğimiz yere getirip, sonra yurtdışına açılmanın en doğru olduğuna karar verdik.

Sitenizde diyabetik ürünler görmedim, bu yönde çalışmalarınız olacak mı?

Bu konuda çok soru ve talep aldık. Aslında hiç aklımızda olan bir konu değildi bu sene için ama hemen çalışmalara başladık. Geçen ay düzenlenen Souq Karaköy Ziyafet’in katılımcı markalarından biriydik, orada çok karşılaştık bu taleple ve fark ettik ki geç bile kalmışız. Önümüzde ki sezonda en geç karşınızda olacağız diyabetik ürünlerimiz ile.

Teslim süreniz ne kadar? Sipariş geldikten sonra nasıl bir işleyiş oluyor?

Teslimat süremiz aslında sloganımızda da olduğu gibi 1 gün (dün dalındaydı, bugün kapınıda) . Tabii bu bölge bölge değişiyor. Marmara, Ege, Akdeniz 1 günden fazla çok nadir sürüyor.
Siz sipariş verdikten sonra, biz ekranımızda siparişi ve ödemesini kontrol edip faturasını basıyoruz. O siparişi bahçemizden ellerimizle topluyoruz. Sonra sadece nemli bir bezle silmek üzere tesisimize getiriyoruz. burada siliniyor ve viol kağıtlara sarılıyor. Bunun sebebi yolda eğer birinde bir sıkıntı çıkarsa, bir diğerini etkilemesin diye. Kutuya istenilen not varsa koyuluyor. Mektubumuz, magnetimiz ve broşürümüz de ekleniyor. Daha sonra şeritleniyor iki taraftan. Kargo aracına yüklenmek üzere hazır hale geliyor.

12 ay boyunca ürünlere ulaşmak mümkün mü?

Bu tabii hangi ürüne ulaşmak istediğinize bağlı biraz. Bizim bir dolabımız ya da soğuk hava depomuz olmadığı için 12 ay boyunca ürün gönderemiyoruz. Dalında zaten ürün kalmıyor yaza doğru. eylül 1 - haziran 15 arası narenciye yollayabiliyoruz. sonra  sezon burada kapanıyor. Ama mevsimsel şartlar da  buna pek izin vermez; Yazın hava 45 dereceleri görüyor rahatlıkla. O mamül birde kargo arabasına giriyor o sıcaklıkta ve bu sağlıklı olmuyor. Yazın sadece reçellerimiz ve nar ekşimiz olacak. Bir de unlu mamüller eklenecek tabii.


Bu keyifli sohbet için Portakal Bende firmasından Tolga beye  teşekkür ediyoruz. Firmayı sosyal medyadan aşağıdaki hesaplardan da takip edebilirsiniz.
Bir başka yazıda görüşmek üzere
Sevgiler

*Bu bir bloggerlarpaylasiyorcom içeriğidir.

Tabloda.com ile Duvarlarınız Canlansın!

Herkese mutlu haftalarr

Cumartesi günü müthiş bir etkinlik geçirdik . BloggerlarPaylasıyor.com’un  1. 
Yaşını kutladık. Etkinlik ile ilgili yazım ilerleyen günlerde yayında olacak. Çok 
sevdiğim hediyelerden biri de Tabloda.com dan geldi.  Ben Panorama 
tablo kategorisinden bir tablo seçtim.





Tabloda.com birden fazla kategorisiyle istediğiniz ürünü bulmanızı sağlıyor ve 
bunun yanında kendi tablonuzu da oluşturmanıza imkân veriyor. Ünlü kişilerin 
portlerinden tutun da odanızı aydınlatacak manzara tablolara kadar pek çok çeşit 
var. Tablonuzun boyutunu belirlemek size kalmış bunun yanında tabloları parçalı 
şeklinde hazırlayabiliyorlar.



50tl üzerine kargonun bedava olduğunu da unutmayalım!Sitede bir de Manzara Tablolar bölümü var.Bazı arkadaşlarım ordan seçmişti.Onlarda çok güzel görünüyordu.Bir sonra ki tablo seçimimi "Manzara tablolar" bölümünden yapabilirim.

Minval Yayınları -Peri Masalı

Herkese günaydın:)

Maalesef uzun süredir kitap okumaya pek vaktim olmuyordu. Ama "Minval Yayınları" öyle güzel kitaplar çıkarmış ki okumadan duramadım .


Biray DALKIRAN ve Tolga AYDOĞAN tarafından yazılan "Peri Masalı" ilaç gibi geldi. 230 sayfalık bu eser gerçekten bir solukta bitti . Dili oldukça sade ama içeriği oldukça yoğun.  Sevmek ve ölüm ana konuları. Olaylar  3 karakterin ağzından bölüm bölüm anlatılmış. 
Peri -kitabın ana karakteri - gerçekten ismi gibi bir karakter . Öyle güzel seviyor ki Merti.. 
Kitapta ki bazı cümleler gerçekten sizi içinizden vuruyor.

"Geldim
 Kaldım 
 Güldüm
 Öldüm" 

Nazım Hikmet'in bu dizeleri kitabı özetleyen dörtlük bence.


Kitabı okuduktan sonra şunu düşündüm. Peri mi olmak isterdim Mert mi? 
Okuyanlarla bunu konuşabiliriz bence:)  
Sırada  Suna UYSAL'ın eseri  "Tutku ve Dantel" var . Eminim o da okurken çok zevk vericektir:)

Iyi okumalar

22 Şubat 2016 Pazartesi

Karar Anları

Nasıl olduğunu anlamadığınız bir anda hayatınızın merkezine girmiş insanlar eminim ki sizde de vardır. Öyle bir an gelir ki kendinizden önce onları düşünür olursunuz. İşte bu durum bir insan için en tehlikelisi..

Bu demek ki, her zamankinden daha çok mutlu olacak ama her zamankinden de çok kırılacaksınızdır. Her daim az insan mantığını savunsanız da bu duruma engel olmanız pek mümkün değil.
Bu konuda müdahil olabileceğiniz an yaşadıklarınızdan sonraki karar anıdır. Hayatım da olmaya devam edecekler mi  yoksa..
Ya da ne sıfatla..
Tek yapılması gereken bu sorulara cevap vermek iken siz bunu yapmak dışında her şeyi yapmaya hazırsınızdır.
Çünkü sonuçlar her zaman ürkütür.
İyi akşamlar olur umarım:)